Ortodonti

Ortodonti kelimesi Yunanca kökenli bir kelime olup, düz anlamına gelen “orthos” ve diş anlamına gelen “odontos” kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. Kısaca “düzgün diş” anlamına gelmektedir. Bu tanıma göre ortodonti; doğru konumda olmayan, anormal şekilde sıralanmış dişlerin düzgün bir şekilde sıralanması olarak açıklanabilir. Bu tanım doğru olmakla birlikte ortodontinin geniş kapsamını düşündüğümüzde biraz yetersiz kalmaktadır. Daha geniş açıdan bakacak olursak; ortodonti, hem büyüme dönemindeki çocuklarda hem de erişkinlerde, dişler ve çenelerin ilişkilerinin ve yapısal bozukluklarının teşhis ve tedavisini üstlenen diş hekimliğinin özel bir dalıdır.

Ortodontik tedavi ile anormal diş ve çene ilişkileri düzeltilir ve yüz estetiği iyileştirilir. Dişlerin düzgün sıralanması ile hem çiğneme fonksiyonu iyileşir hem de ağız hijyeninin sağlanması kolaylaşır. Bu sayede dişeti hastalıkları ve çürük oluşumu ihtimali azalır. Ayrıca ideal kapanışın sağlanması çene eklemi problemlerinin ortaya çıkmasına engel olabilir. Tüm bu saydıklarımız kadar önemli olan bir diğer konu da tedavi sonrası hastalarımızın estetik kaygılarından kurtulup, aynaya baktıklarında daha mutlu olmaları ve gülümsemekten çekinmemeleridir. Bu özgüven artışı her yaşta önemlidir ama özellikle ergenlik dönemindeki gençlerimizin psikolojik gelişimi açısından büyük öneme sahiptir.

Kimler ortodontik tedavi görebilir?

Ortodontik tedavinin sadece büyümesi devam etmekte olan çocuklarda uygulanabileceği gibi yaygın bir görüş olsa da bu doğru değildir. Ortodontik tedavi doğru teşhis ve tedavi planlaması ile her yaşta başarıyla uygulanabilmektedir. Örneğin dişleri taşıyan alt ve üst çene kemiklerinin birbiriyle olan ilişkileri normal ise, yalnız dişlerin birbiriyle olan ilişkilerinde bir bozukluk varsa, bu durumlar “dişsel bozukluklar” olarak adlandırılır ve hem çocuklukta hem yetişkin dönemde ortodontik tedaviyle düzeltilebilmektedir. Fakat alt ve üst çene kemiklerinin birbiriyle olan ilişkilerinde bir bozukluk varsa ve/veya çene kemiklerinin yüz iskeleti ile olan ilişkileri doğru değilse, bu problemler “iskeletsel bozukluklar” olarak adlandırılır. Çocuklukta bu anomalilerin düzeltilmesinde, özellikle ergenlik çağında çok hızlı olan büyüme ve gelişimin yönlendirilmesi; frenlenmesi veya aktive edilmesi hedeflenmektedir. Bu şekilde bazı iskeletsel anomalilerin tedavisi mümkün olabilmektedir. Bu büyüme ve gelişim yönü bazen hastanın tedavisi için avantaj sağlarken, bazen de tedavi yönüne ters yönde olabilir ve tedaviyi olumsuz etkiler. Bunun için diş, çene ve yüz yapılarının doğum öncesinden başlayarak, normal büyüme-gelişimlerinin hekim tarafından iyi bilinmesi gereklidir.

Eğer iskeletsel bozuklukların tedavisi için geç kalınmış, ergenlik çağındaki hızlı büyüme gelişim dönemi kaçırılmış veya hasta erişkin dönemde ise, bu tip anomalilerin düzeltilebilmesi için ortodonti ve cerrahi iş birliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Bu tedavilerde braket ve teller ile yapılan sabit ortodontik tedavi ile birlikte ortognatik cerrahi olarak adlandırılan çene ameliyatlarının uygulanması gerekmektedir.

Koruyucu ortodonti

Ortodontinin ilk görev ve amacı çocuklukta ortodontik anomali oluşmasını önlemektir. Bu amaçla yapılan uygulamalara koruyucu ortodonti adı verilir. Örneğin süt azı dişlerinin çürük nedeniyle erken kaybedilmesi sonucu, daimi 1. azı dişleri öne kayarak küçük azı dişlerinin yerini kullanabilir ve böylece yer darlığı oluşabilir. Bu da çapraşıklık, dişlerin süremeyip gömülü kalması gibi anomalilere yol açabilir. Süt dişlenme döneminde ağız bakımına özen gösterilmesi son derece önemlidir. “Bu dişler nasılsa değişecek, tedavi etmeye gerek yok” veya “nasılsa altından yeni diş gelecek çekiliversin” diye düşünmek doğru değildir. Eğer çürük oluştuysa mutlaka tedavi edilmelidir. Süt dişinin çekilmesi durumunda, çekilen süt dişlerinin yerlerinin yer tutucu ile korunması gerekebilir.

Ortodontik tedaviye kaç yaşında başlanmalıdır?

Ortodontik tedavi için en uygun zaman genellikle hastanın tüm süt dişlerinin düşüp kalıcı dişlerinin sürdüğü dönemdir. Diş sürme zamanları kişiden kişiye değişiklik gösterse de, bu dönem yaklaşık 11-13 yaşlarına denk gelmektedir. Ancak 7 yaş civarında, hastanın daimi kesici dişleri sürdüğünde ilk ortodontik muayenesinin yapılması faydalı olacaktır. Böylelikle eğer varsa iskeletsel problemin erken teşhis edilebilmesi ve zamanında tedavi edilebilmesi mümkün olabilir. Ayrıca dişsel problemlerden kaynaklanan çene asimetrilerinin, çene kaymalarının erken teşhis edilmesi son derece önemlidir. Kolaylıkla tedavi edilebilen bu problemlerin teşhis edilmesinde gecikilirse, bozukluk iskeletsel bir karakter kazanacaktır. Bu da tedavinin oldukça zorlaşmasına ve hatta ileride cerrahi tedavi ihtiyacının doğmasına neden olacaktır.

"Site içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir, bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez."