• Ortodontik problemler dişsel, iskeletsel, fonksiyonel gibi farklı özelliklerde karşımıza çıkabilmektedir. Bu farklı problemlerin tedavileri de farklı olmaktadır. Hastanın yaşı da yine farklı tedavi yöntemleri uygulanmasını gerektirebilmektedir. Doğru tedavinin uygulanabilmesi ancak problemin doğru teşhis edilebilmesiyle mümkündür. Bu nedenle ilk ortodontik randevuda ortodontistin amacı, hastanın şikayetini ve beklentilerini öğrenmek, muayene sonucu ortodontik ihtiyaçlarını belirlemektir. Her hastaya ‘kişiye özel’ bir tedavi planı oluşturulabilmesi için hastadan ortodontik materyaller alınır. Bu materyaller; alt-üst çene modelleri, ağız içi ve ağız dışı farklı açılardan alınan fotoğraflar ve röntgenlerden oluşur. Rutin ortodontik kayıtlarda alt-üst tüm dişleri bir arada gösteren filmler (panoramik film) ile dişler ve çenelerin yanısıra tüm kafayı içine alan yan kafa filmleri (lateral sefalometrik film) yer almaktadır. Ayrıca ihtiyaç durumunda ön-arka kafa filmi (posteroanterior sefalometrik film) veya bilgisayarlı tomografi gibi farklı görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir. Bu değerlendirmeler sonucunda hastanın tedavi planlaması oluşturulur.

  • Şeffaf Plaklarla Ortodontik Tedavi (Invisalign)

    Şeffaf plaklarla ortodontik tedavi, kişiye özel üretilen, dışarıdan bakıldığında neredeyse görünmeyen, hasta tarafından kolayca takılıp çıkartılabilen bir seri plak kullanılarak yapılan güncel dijital ortodontik tedavi yöntemidir.

    Invisalign şeffaf hizalayıcı plaklar SmartTrack® adlı patentli bir termoplastik malzemeden yapılmıştır ve BPA, BPS, lateks veya gluten içermez.

    Braket ve teller ile yapılan ortodontik tedaviye göre bazı avantajları bulunmaktadır. Bunlardan belki hastalar için en önemli olanı son derece estetik bir tedavi seçeneği olmasıdır. Oldukça ince ve şeffaf olması, dişlerinize tam olarak oturması ile neredeyse görünmezdir. Ağzınızda braket, tel bulunmadığı için tellerden kaynaklanan kısıtlamalar da söz konusu değildir. Yemek sırasında plaklarınızı çıkartacağınız için istediğiniz her şeyi özgürce yemenize olanak sağlar. Aynı şekilde fırçalama sırasında da plaklarınızı çıkartıp rahat ve ideal şekilde ağız hijyenini sağlayabilirsiniz. Ayrıca klasik ortodontik tedavilerde yaşanabilen telin batması, braket kırılması gibi rahatsız edici durumlarla karşılaşmazsınız.

    Genel olarak tüm yaş gruplarında ve çoğu vaka tipinde uygulanabilir bir tedavi seçeneği olmasına karşın bazı kompleks vakaların tedavisinde tel tedavisi tercih etmek gerekebilir. Bu konuda doktorunuz muayene sonrası size daha detaylı bilgi verecektir.

    Tedavi planınıza karar verip onaylandıktan hemen sonra size özel hazırlanan plaklarınız üretilecek ve doktorunuza gönderilecektir. Doktorunuz plaklarınızı size vermeden önce bazı dişlerinize ataçmanlar yapıştırabilir. Dişlerinize uygun şekilde hareket verebilmek için gerekli olan bu ataçmanlar dişlerinizin renginde ve oldukça küçük olduğu için dışarıdan fark edilmeyecek ve estetik problem oluşturmayacaktır.

    Doktorunuzun başka şekilde önermediği sürece vereceği plakları günde 20-22 saat kullanmanız gerekmektedir. Her bir plağı 1 veya 2 hafta süreyle kullandıktan sonra bir sonraki plak kullanımına geçilir. Sıralı şekilde kullanılan plaklar ile dişleriniz doktorunuzun yaptığı tedavi planlamasına göre hareket eder ve yeni güzel gülümsemenize kavuşmanızı sağlar.

  • Sabit Ortodontik Tedavi

    Ortodontik tedavi denince ilk akla gelen tedavi şeklidir ve diş teli / tel tedavisi olarak bilinir. Bu tedavide dişlere yapıştırılan metal veya seramik braketler ve bunları birbirine bağlayan teller kullanılır. Tedavi başında ortodontist tarafından takılan braketler, tedavi bitiminde yine hekiminiz tarafından çıkartılır. Tedavi süresince 4-6 haftalık aralıklarla kontrol seanslarının yapılması gerekmektedir. Tedavinin ne kadar süreceği; hastanın mevcut problemi, uygulanacak tedavi, hastanın yaşı ve tedaviye gösterdiği uyum gibi pek çok faktöre bağlı olarak değişmektedir.

    Sabit tedavi sırasında braketler ve teller dışında bazı farklı kuvvet kaynaklarına ihtiyaç duyulabilmektedir. Örneğin boşluk kapatmak için elastik zincirler, metal yaylar; mini vidalar; hasta tarafından takılıp çıkartılan elastikler kullanılabilir.

    Braketler takıldıktan sonraki ilk haftayı alışma süreci olarak kabul etmek gerekir. Bu sürede dişlerde -çoğunlukla ağrı kesici kullanımını gerektirmeyen- hafif ağrı şikayetleri olabilir. Takılan braket ve teller dudak ve yanaklarda batmaya sebep olabilir. Bu duruma engel olmak için hekiminiz tarafından verilecek koruyucu mumlar oldukça faydalı olacaktır.

  • Hareketli Ortodontik Tedavi

    Hareketli ortodontik tedavi hasta tarafından takılıp çıkartılabilen apareylerle yapılan tedavidir. Çoğunlukla ağızda hem süt hem de daimi dişlerin bulunduğu karma dişlenme döneminde uygulanmaktadır. Küçük yaşlarda hareketli tedavi; üst çene genişletmesinde, parmak emme gibi alışkanlıkların terk edilmesinde alışkanlık kırıcı olarak, bir kaç dişi ilgilendiren minör bozuklukların düzeltilmesinde kullanılabilir. Ancak genellikle tüm daimi dişler sürdükten sonra yapılacak sabit ortodontik tedavinin bir parçası olarak düşünülmelidir. Hareketli apareyler doktorunuz tarafından aksi söylenmedikçe sadece yemeklerde ve diş fırçalama sırasında çıkartılmalıdır. Her diş fırçalamada aparey de temizlenip tekrar takılmalıdır. Apareyler yeterli süre takılmadığı takdirde dişlerde istenen düzelme sağlanamayacağı gibi apareyin ağıza uyumu da bozulacaktır.

  • Fonksiyonel Tedavi

    Fonksiyonel tedavi hastaların çeşitli fonksiyonları sırasında (konuşma, yemek yeme, yutkunma gibi) oluşan kas kuvvetlerinin kullanıldığı tedavi şeklidir. Bu kuvvetler aracılığıyla dişlerde ve çenelerde hareket sağlanarak daha doğru bir ilişki elde etmek hedeflenir.

    Fonksiyonel tedavi ancak büyümekte olan çocuklarda uygulanabilmektedir. Ergenlik dönemi ve hemen öncesi ideal tedavi zamanıdır.

    Fonksiyonel tedavi sıklıkla alt ve üst çene arasındaki boyut ve pozisyon uyumsuzluğu durumunda kullanılır. Örneğin alt çene gelişimi yetersiz olan bir hastada fonksiyonel aparey olarak adlandırılan, hasta tarafından takılıp çıkartılabilen ağız içi apareylerden faydalanılabilir. Çok çeşitli fonksiyonel apareyler bulunmakla birlikte genel olarak çalışma prensipleri benzerdir. Aparey tek parça veya alt ve üst çeneye ayrı ayrı takılan iki parça halinde olabilir. Yumuşak dokularda ve çiğneme kaslarında başlayan değişim ve oluşan kuvvet ile dişlerde hareket ve çenelerin büyümesinin yeniden yönlendirilmesi hedeflenir.

    Fonksiyonel apareyler uygun hastalarda ve hafif-orta şiddetteki uyumsuzluklarda oldukça başarılı sonuçlar sağlayabilmektedir. Ancak çeneler arası uyumsuzluğun fazla şiddetli olduğu durumlarda büyümenin takip edilmesi sonrası cerrahi destekli ortodontik tedavinin tercih edilmesi daha doğru bir seçenek olabilir.

    Karma dişlenme döneminde sıkça karşılaşılan, ağız açma-kapama, konuşma, yemek yeme gibi fonksiyonlar sırasında alt çenenin sağa-sola veya öne doğru kaydığı durumlarda mutlaka vakit kaybetmeden bir ortodonti uzmanına görünmekte fayda vardır. Bu problemler doğru zamanda uygulanacak tedavi ile kolaylıkla çözülebilecek iken, gecikilmesi durumunda uzun süreli ve daha kapsamlı tedavilere ihtiyaç duyulacaktır.

  • Ortopedik Yüz Maskesi

    Sınıf III maloklüzyon olarak adlandırılan, alt çenenin önde ve/veya üst çenenin geride olması durumu aileleri oldukça endişelendiren bir problemdir. Genellikle aileler çocuğumun alt çenesi önde şikayeti ile gelse de çoğu zaman bu tablo üst çene geriliği veya her iki çenenin hatalı konumundan kaynaklanmaktadır. Elbette bunun hangi çeneden kaynaklandığı alınacak filmler ve yapılacak analizler sonucu belirlenebilmektedir.

    Sınıf III maloklüzyonların tedavisinde kullanılan ortopedik yüz maskesi (facemask, reverse headgear) ile uygun hastada ve doğru zamanda oldukça başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir. Üst çenenin büyümesini aktive edebilmek ve alt çenenin büyümesini yönlendirebilmek için tedaviye erken dönemde başlanması son derece önemlidir. Alt-üst süt kesici dişlerin düşüp, daimi kesicilerin sürdüğü erken karma dentisyon döneminde (6-7 yaş civarı) yapılacak bir ortodontik muayene probleme vaktinde müdahale edilebilmesini sağlayacaktır.

    Yüz maskesi genellikle üst çeneye yapıştırılan genişletme apareyi ile birlikte kullanılmaktadır ve doktorunuz başka şekilde önermedikçe günde 16 saat takılmalıdır. İskeletsel düzeltme sağlandıktan sonra aktif tedavi sonlandırılıp, hastaya 3-6 ay arası kontrollerle büyüme takibi yapılır. Tamamlanan ortopedik tedaviden bağımsız olarak ilerleyen yıllarda, hastanın ihtiyacına göre, sabit ortodontik tedavi planlanması gerekebilir.

    Yüz maskesinin en büyük dezavantajı ağız dışı bir aygıt olması ve bu nedenle bazı hastaların takmak istememesidir. Son yıllarda bu estetik kaygının önüne geçebilmek için tamamen ağız içinde bulunan ve küçük bir cerrahi işlem ile uygulanan mini plak destekli apareyler geliştirilmiştir. Ortodontistiniz bu tedavi seçenekleri hakkında size bilgi verecektir.

  • Ortognatik Cerrahi (Çene ameliyatı)

    Ortodontist ve cerrah işbirliği gerektiren bu tedavide hedef alt ve/veya üst çeneyi ilgilendiren iskeletsel problemin düzeltilmesidir. Problem çenelerin birbiriyle veya yüz iskeletiyle olan hatalı ilişkisi olabilir. Alt çenenin fazla önde olması, üst çenenin geride olması, alt çenenin fazla küçük olması, alt-üst ön dişler arasında şiddetli açıklık olması (openbite), aşırı dişeti görünümü veya çenelerin asimetrik kapanması iskeletsel problemlere örnek olarak sayılabilir. Bu problemler hafif/orta şiddetli ise, büyüme gelişimi devam eden çocuklarda fonksiyonel/ortopedik tedaviler ile düzeltilebilmektedir. Ancak iskeletsel bozukluk fazla şiddetli ise; tedavi için geç kalınmış, ergenlik çağındaki hızlı büyüme gelişim dönemi kaçırılmış veya hasta erişkin dönemde ise, bu tip anomalilerin düzeltilebilmesi ortodonti-cerrahi işbirliğini gerektirmektedir.

    Ortognatik cerrahi planlanan bir hastada tedaviye çoğunlukla sabit ortodontik tedavi ile başlanmaktadır. Vakanın ihtiyacına göre 6 ay-18 ay arası süren sabit tedavi (pre-operatif ortodonti) ile dişler sıralanıp, çene kemikleri üzerindeki doğru konumlarına taşındıktan sonra ameliyat planlaması yapılır. Bu aşamada cerrahi konsültasyon ile ameliyatta çenelerin ne şekilde hareket ettirileceğine karar verilir. Ortodontist ameliyatta kullanılmak üzere çenelerin yeni pozisyonlarını belirleyen plaklar hazırlar. Genel anestezi altında yapılan ameliyatın ardından hasta 1-2 gece hastanede kalır. Bu dönemde ortodontist çenelerin kapanışını kontrol eder ve gereken durumlarda ağız içi elastikler kullanabilir. Ameliyat sonrası sabit ortodontik tedavi (post-operatif ortodonti) -hastaya göre değişmekle birlikte- genellikle 6 ay içinde tamamlanmaktadır.

    Ortognatik cerrahi tedavi sadece dişleri değil; dişleri, çeneleri ve dolayısıyla tüm yüz görünümünü etkilemektedir. Bu nedenle teşhisten, ameliyat planlamasına kadar son derece titiz çalışılması gereken, hassasiyet ve tecrübe gerektiren bir alandır. Tedavi sonucu hastalar hem yüz görünümlerinde önemli bir değişim, hem estetik bir gülüş, hem de çiğneme, konuşma gibi fonksiyonlarında önemli bir iyileşme elde ederler.

  • Yetişkinlerde Ortodontik Tedavi

    Ortodontik tedavinin sadece çocuklarda uygulanabileceği düşüncesi artık geçerliliğini yitirmiştir. Doğru teşhis ve tedavi planlaması ile her yaşta başarıyla ortodontik tedavi uygulanabilmektedir. Son yıllarda ortodontik tedavi talebinde olan yetişkin hasta sayısında çok büyük bir artış meydana gelmiştir. Çünkü sağlıklı bir ağız, doğru çiğneme ve konuşma fonksiyonu, estetik bir gülümseme her yaşta önemlidir.

    Yetişkin dönemde ortodontik tedavi ihtiyacı bir çok sebepten kaynaklanabilir. Çocuklukta ortodontik tedavi yapılmamış, başlanan ortodontik tedavi yarım bırakılmış veya tamamlanan tedavi sonrası koruma tedavisine gereken önem verilmediği için dişler yeniden bozulmuş olabilir. Sonuçta mevcut çapraşıklık veya seyreklik gibi dişleri ilgilendiren problemler her yaşta tedavi edilebilmektedir. Ayrıca genç yaşlarda çok hafif düzeyde olan çapraşıklığın, yaşın ilerlemesiyle birlikte artması da sıklıkla yetişkinlerde ortodontik tedavi ihtiyacı doğurmaktadır.

    Hastanın estetik kaygısı olmadığı halde bazı durumlarda periodontal sebeplerle de (dişi çevreleyen kemik ve yumuşak dokudan kaynaklanan sebepler) tel tedavisi gerekebilir. Diş veya dişlerin yanlış konumda olması, hatalı kuvvetlere maruz kalması çevresindeki kemikte yıkıma sebep olabilir. Bunun sonucunda da dişte kendiliğinden öne doğru hareket veya uzama gözlenebilir. Bu durumda ortodontik tedavi ile, gerektiğinde periodontal ve restoratif tedavilerin de desteğiyle dişin daha uzun süre ağızda korunması, diş kaybının engellenmesi sağlanabilmektedir.

    Diş çekimi sonrası eğer protez yapılmamışsa, zaman içinde komşu dişlerde çekim boşluğuna doğru devrilmeler meydana gelebilir. Çekilen dişe karşılık gelen karşı çenedeki diş, boşluğa doğru uzayabilir. Bu durumlarda eksik diş/dişlerin implant, köprü gibi sabit protez seçenekleriyle tedavi edilebilmesi güçleşir, hatta bazen imkansız hale gelir. Öncesinde ortodontik tedavi ile devrilen dişlerin eğimlerini düzeltmek, dişleri doğru konumlarına taşımak gerekir. Böylece daha doğru, daha estetik ve daha uzun ömürlü bir sabit protez yapılması mümkün olacaktır.

    Dişsel bozuklukların tedavisi için çocuklarda ve erişkinlerde uygulanan ortodontik tedaviler genel olarak benzerdir. Ancak erişkin hastalarda büyüme olmadığı için iskeletsel problemi bulunan hastalarda cerrahi destekli tedaviler yapılmaktadır (Üst çene genişletmesi veya alt-üst çeneler arası boyut uyumsuzluğu gibi). Alt çenenin ileride üst çenenin geride olduğu iskeletsel Sınıf III maloklüzyonlar, tam tersi alt çenenin yetersiz gelişim gösterdiği iskeletsel Sınıf II maloklüzyonlar ve çenelerin asimetrik konumda olması gibi problemler, büyüme gelişim dönemi içindeki çocuklarda fonkiyonel/ortopedik tedavilerle büyük ölçüde tedavi edilebilmektedir. Ancak yetişkin dönemde bu gibi problemler ortodontik tedavi (sabit tel tedavisi) ile birlikte planlanacak ortognatik cerrahi (çene ameliyatı) ile çözülebilmektedir.

"Site içeriğinde bulunan bilgiler bilgilendirmek içindir, bu bilgilendirme kesinlikle hekimin hastasını tıbbi amaçla muayene etmesi veya tanı koyması yerine geçmez."